12 Eylül 2016 Pazartesi

TEBRİZ



Sınır kapısından Tebriz'e kadar daha çok yolumuz var Bazargan sınır kapısı ile Tebriz arası 286 km ve daha yaklaşık 4 saatlik yolumuz var. Her yeni yerleşim yerine girişte polis kontrolü var pasaportlar toplanıyor kontrol ettiriliyor tabi her kontrol en az 15-20 dakika sürüyor ve yola devam ediyoruz. Yaklaşık 2 saat sonra yol üstünde yemek için mola veriyoruz ilk paramızı da burada bozduruyoruz. 20 Türk lirası 230.000 riyal yapıyor her ne kadar paralar riyal cinsinden verilse de halk her şeyin fiyatını tümen cinsinden söylüyor. Tümen riyal'in bir sıfır atılmış hali. Yani elimizde 230.000 riyal var ama değeri 23.000 tümen. Yani 1 TL 1150 tümen. Restaurantı gördüğümüzde İran ile ilgili ilk şoku yaşıyoruz çok yüksek tavanları olan
dışarıdan borda kalın kadife perdelerle kapatılmış bir yer, bizde pavyona mı giriyoruz hissi uyandırdı içeri girince ise bildiğiniz esnaf lokantası ile karşılaştık önce gittik yiyeceğimiz yemek için pullarımızı aldık ve ileride yemek hazırlayanlara verdik masaya oturduk servis yapmalarını bekledik. Tavuk şiş, cola,yoğurt,çorba ve pilavdan oluşan menü 13.000 tümen. Yemeklerimizi yedikten sonra dışarı çıktık otobüstekiler bir masa etrafına toplanmış çay içiyorlar bizi de davet ediyorlar İbrahim abi ile ilk muhabbetimiz orda başlıyor Türkiye'de doğalgaz işi yapan İbrahim abi sürekli İran-Türkiye arasında mekik dokuyor. Bize telefonunu veriyor bir şeye ihtiyacınız olursa mutlaka arayın diyor. Gittiğin ülkede birinin dilinizi biliyor olması çok güzelmiş ilk defa Türkiye dışında Türkçe konuşarak geziyorum. :)
İLK YEMEĞİMİZ

Yemeğimizi yiyip çaylarımızı içtikten sonra tekrar yola çıkıyoruz. Akşam saat 18:00 de Tebriz'e varıyoruz otobüs Tahran'a devam edeceği için bizi otoban üstünde indiriyorlar. Yol üstünde inince şaşırıyoruz ne yapacağız diye etrafa bakınırken yanımıza biri yanaştı
-nereye gideceksiniz ?
-Ferdowsi caddesine
-Gelin benimle
bir araç durduruldu pazarlık yapıldı 5000 tümen karşılığında Ferdowsi caddesine geldik.

Tebriz adının Farsçadaki teb (ateş) ve rîz (akıtan, döken) sözcüklerinin birleşmesinden meydana geldiği söyleniyor. Adın ortaya çıkışına dair bir hikaye var. 791'de Abbasi Halifesi Harun Reşid'in ateşli hastalığa yakalanan eşi Zübeyde Hatun'un Tebriz'deki kaplıcalara girdikten sonra sağlığına kavuştuğu için buranın adı Tebriz (ateş döken) olmuş.
Şehrin adı Arap coğrafya kitaplarında Tibriz, Bizans ve Ermeni kaynaklarında Tavrez, ve Tavreş şeklinde geçiyormuş. Avam halk buraya Tevriz de diyormuş.
Evliya Çelebi de şehrin adını "sıtma dökücü" olarak aktarmış. Daha eski çağlarda ise dağ arası anlamına geldiği de söyleniyormuş. 
5000 yıllık bir tarihi geçmişi olan Tebriz Eyaletlerle yönetilen İran'ın Doğu Azerbaycan eyaletinin başkenti. Şehir nüfusunun çoğunluğu Azerbaycan Türklerinden oluşuyor. Halkın dili Azerice. Nüfus açısından İran’ın Tahran,Meşhed ve İsfahan'dan sonra dördüncü en büyük şehri sanayi bakımından İran’ın ikinci şehri.

Hava karardı önce kalacak yer ayarlamamız ve çantalardan kurtulmamız lazım. Cadde üzerinde yürüyüp birkaç otele bakıyoruz ama otel demeye bin şahit lazım ben ilk ikisinin yüzüne bile bakmadım sonunda diğerlerinden biraz daha hallice olup tam merkezde olan Saadat oteli görünce kalmaya karar verdik. Burada da Türkçe konuşarak anlaşıyoruz sonradan görüyoruz ki Tebriz'de Türkçe çok yaygın. Otelin fiyatı 30.000 tümen+banyo ayrı bir yerde ve kullanmak için 5.000 tümen istiyorlar banyo dahil oda fiyatı 30.000 tümen'e anlaşıyoruz. İnternette var daha ne isteyelim :)

OTELİMİZ
Çantaları otele bırakıp kendimizi Tebriz sokaklarına atıyoruz öncelikle para bozdurmamız lazım çünkü otele verecek paramız yok. Esnafa nerede para bozduracağımızı soruyoruz biri yaklaşıyor yanımıza gelin ben sizi götüreyim diyor başlıyor bizimle muhabbete Old Bazar'ın karşısındaki caddeye gidiyoruz. Karşıdan karşıya geçmek için bayağı mücadele ediyoruz burada araçlar kesinlikle durup yayaya yol vermiyor ışığı pek takan yok, el işareti yapıp arabaları bir şekilde durdurmaya çalışıp yavaşladıklarını görür görmez hızlı hareketlerle karşıya geçmeniz gerekiyor. Exchange ofisler kapalı ama ayaklı exchangeler var  50 USD karşılığında 175.000 tümen alıyoruz. Fotoğrafta ilk gördüğünüz para 500.000 riyal ama 50.000 tümen yaklaşık 42 TL.

İRAN RİYALİ

İRAN RİYALİ
Artık paramızda olduğuna göre artık Tebriz'i gezebiliriz. Karşımızda ışıl ışıl bir cadde gördük İran'la ilgili olumlu ilk şoku bu cadddeyi görünce yaşıyoruz adı Tarbiyat caddesi bizim taksim gibi insanlar dışarda iğne atsan yere düşmüyor sağlı sollu alışveriş yapabileceğiniz her nevi dükkan var.

TARBİYAT CADDESİ


Caddenin sonuna kadar ilerliyoruz caddenin sonunda Nobar kapısı çıkıyor karşımıza.

NOBAR KAPISI


NOBAR KAPISI

Kapıdan geçip kapanmak üzere olan Old Bazaar'a dalıyoruz ve yemek için biraz meyve ve salatalık satın alıyoruz. Yorgunuz otelimize dönmeye karar veriyoruz yarın artık Tebriz'in altını üstüne getireceğiz dinlenmemiz lazım.


Sabah saat 08:00 de kalkıyoruz bugün bayram öncelikle resepsiyona inip ailelerimizi arıyoruz. İran'da bayram 1 gün sürüyor. Tebriz'e gelmeden önce Couchsurfing'den bizi kabul eden kişi ile Ağrı'da internet çekmediği için görüşemedik ona da mesaj attık ulaşmaya çalıştık, akşam evde kalabilme ihtimaline karşılık çantamızı resepsiyona indirip emanete bıraktık. Daha sonra kahvaltı etmek için dışarı çıktık yolumuzun üstünde bir büfeye oturup kahvaltımızı ettik. Peynirli pide-tatlı bir pişi ve ayran için 8.000 tümen.

Yine Tarbiyat caddesinden geçerek Arg of Tebriz'e gidiyoruz. Giriş ücretsiz.Arg of Tebriz İlhanlılar döneminde yapılmış ve 500 yıl kadar önce yıkılmış caminin yerine yapılmış bir kale. Kalenin bir adı da eski caminin adına gönderme yapılarak Mescid-i Alişah - Alişah Camisi.28 m yüksekliğindeki surlarının bir zamanlar idam cezalarında kullanıldığı da söyleniyor. Kalenin etrafında gezinip yönümüzü saat kulesine çeviriyoruz.

ARG OF TEBRİZ

ARG OF TEBRİZ

ARG OF TEBRİZ

ARG OF TEBRİZ
ARG OF TEBRİZ



















ARG OF TEBRİZ DIŞ DUVARLAR

Belediye binası olarak kullanılmış ve belediye müzesi olan binada 1934 yılında yapılmış bir saat kuleside yer alıyor. Müzenin üst katında ise ünlü İran halıları için ayrılmış ayrı bir salonda var.

ŞEHİR MÜZESİ

ŞEHİR MÜZESİ

ŞEHİR MÜZESİ

ŞEHİR MÜZESİ

ŞEHİR MÜZESİ

ŞEHİR MÜZESİ

ŞEHİR MÜZESİ

ŞEHİR MÜZESİ HALI SERGİ SALONU

ŞEHİR MÜZESİ HALI SERGİ SALONU

ŞEHİR MÜZESİ SAAT KULESİ

ŞEHİR MÜZESİ SAAT KULESİ
Saat Kulesinin hemen yan sokağında Turist İnformation tabelası vardı gidip harita alalım dedik burası eski bir konak aynı zamanda turist information olarakta kullanılıyor haritamızı alıp yönümüzü Azerbaycan müzesine çevirdik.

Yol üstünde market görünce girip bir bakalım buralarda farklı neler var dedik ve içecek denenecek farklı şeyler bulduk. Buradaki ayranlar sodalı kendi içindede naneli ve sade olarak ayrılıyor. Ayrıca heryerde göreceğiniz farklı bir içecekte şuveren limonsuyu,su,şeker ve reyhan tohumundan yapılıyor. Hepsine 12.000 tümen veriyoruz.

SOLDAKİ NANELİ SODALI AYRAN-KOLA-ŞUVEREN (İÇİNDEKİLER REYHAN TOHUMU)-SODALI AYRAN


 kapısına giriş 20.000 tümen acaba sonramı buraya gelsek deyip içeri girmeden yönümüzü Gök mescide çeviriyoruz Azerbaycan müzesinin hemen yanında fosil müzesi de var.

HARİTA


AZERBAYCAN MÜZESİ

FOSİL MÜZESİ


Aynı yol üzerinde küçük bir park görüyoruz parkın adı  Khagani Bahçesi. Gök Mescidin hemen yanındaki Khagani bahçesinde 12.yüzyılın ünlü Azeri şairi Afzaladdin Bedel Khagani’nin bir heykeli bulunuyor.

AFZALADDİN BEDEL KHAGANİ
KHAGANİ BAHÇESİ

Mescid-i Kabud-Mavi Cami- Gök Mescid hepsi aynı yer. Karakoyunlu Türkmen Hükümdarı Muzaferiddin Cihanşah tarafından 1465 yılında yaptırılmış. Mavi çinilerinden dolayı Gök Mescid olarak anılmakta ve bu özelliği nedeniyle “İslam Turkuvazı” olarak da anılıyor. Tebriz ve civarında yaşanan birçok depremden sonra harabe haline gelmiş, 18.yüzyılda da tamamen yıkılmış 1950 yılında yeniden inşasına başlanmış.  Camiye ismini veren mavi çiniler ise sadece kapı çevresinde ve duvarında küçük bir yerde kalmış. Mavi çiniyle yazılmış 1001 tane Allah adı var. Giriş yüksekliği 17m. Kolonlarda Allah, Muhammed, Ali isimleri ile bezenmiş. Çinilerin arasındaki işlemelerin altın olduğu söyleniyor. Ayrıca mescidin içinde Cihan şah ve ailesinin mezarları da bulunuyor. Giriş ücreti 15.000 Tümen.

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD
GÖK MESCİD

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD

GÖK MESCİD
Şehrin yürüyerek keşfedileceğine inanan biri olarak artık sokaklarda kaybolma vakti geldi diyor kafamıza göre caddelerde yürüyoruz.
SOKAKLAR

SOKAKLAR

FANATİK OLMASAMDA İRANDA ANTİKACIDA FENERBAHÇE İLE İLGİLİ BİRŞEY GÖRMEK ŞAŞIRTTI

SPOR YAPIYORLAR
 Sokaklarda gezerken bu bina çekiyor dikkatimi tiyatroymuş. Merak edip gidip soruyorum akşam 19:00  da gösteri olduğunu söylüyorlar ama bizim vaktimiz olmadığı için gidemiyoruz. Bir daha ki sefere inşallah.

TİYATRO DA VAR
SİNEMA DA VAR

SİNEMA



İran'da sokaklarda her yerde su sebilleri göreceksiniz oh mis su parasından da yırttık hemde sularda buz gibi :)

6 Mayıs 680 günü Muaviyenin ölümü ile halifelik mücadelesi yeniden alevlenir. Ali’nin oğlu Hüseyin, Yezid’in halifeliğini tanımaz ve destek sağlamak için Mekke ve Medine’ye ardından da davet üzerine Kufe’ye doğru yola çıkar. Kafile, çoğu ‘Ehl-i beyt’ten yani Peygamber’in hanesinden 72 erkek ile kadınlar ve çocuklardan oluşur. 
Yarı yolda Hüseyin, Yezid’in Kûfe'ye Ubeydullah bin Ziyad'ı vali olarak atadığını, Ubeydullah’ın Hüseyin'in Kufe’ye elçi olarak gönderdiği amcaoğlu Müslim bin Akil’i öldürttüğünü, Kufelilerin savaşmaktansa itaat etmeyi yeğlediklerini öğrenirama yola devam eder. Kafile, Bağdat’ın 80 kilometre güneybatısında ve Fırat’ın 25 kilometre kadar batısında olan Kerbela denilen mevkide kamp kurduklarında etrafları Ömer bin Sa’d komutasındaki birlikler (sayıları kaynaklara göre 5 bin ila 30 bin arasında değişiyor) tarafından sarılır. Sa’d, Hüseyin’den Yezid’e biatını etmesini ister. Hüseyin bunu reddedince, on gün boyunca Hüseyin ve yanındakilere yemek ve su verilmez. Bu on gün içinde 70 erkek peyderpey çarpışmalarda öldürülür. 10. gün Hüseyin, altı aylık oğlu Ali’yi kucağına alıp Sa’d’ın karşısına çıkıp oğluna su ister. Cevap, küçük Ali’nin okla öldürülmesi olur. Ardından Hüseyin’in de öldürülür. Rivayete göre 33 mızrak yarası, 34 ok yarası ve sayısız darbe izi varmış vücudunda. Hüseyin'in kafası kesilir ve bir mızrağa takılır ve gezdirilir. 
Bu olay Hicret’in 61. yılında, Arabi ayların ilki olan Muharrem ayının 10. gününde olduğundan her yılın Muharrem ayının 10.günü aşura günü olarak anılır.

Kerbelada "Kim bir bardak soğuk su içerse beni hatırlasın. Kerbela’yı ansın.” diyordu Hz. Fatıma’nın ciğer paresi, şehitlerin şahı Hüseyin. Deniyorki işte bundan dolayı İran'da kimse susuz kalmasın diye her yerde su sebilleri mevcut.


SU SEBİLİ
Muharrem ayının yaklaştığı şu günlerde etrafta siyah matem bayrakları var.

MATEM BAYRAKLARI
 Sokaklarda dolaşırken neredeyse her sokakta bu kutulardan görüyoruz sonradan öğreniyoruz ki ihtiyacı olanlara yardım yapmak isteyenler bu kutulara para atıyorlar.
YARDIM KUTULARI

SOKAKLAR

YAYA KALDIRIMI TABELASI

MARKET BİZİM A101-BİM TARZINDA

MARKET BİZİM A101-BİM TARZINDA

ÇİNİLİ YOLLAR
 Ara sokaklarda dolaşırken bu duvar resmini görünce çok hoşuma gitti İran'a gideceğim dediğim herkes orada ne işin var neden gidiyorsun orada şeriat var o var bu var dedi. Herkes nedense İran'a gitmekten korkuyor. İran'a gideceğim dediğimdeki insanların yüz ifadeleri ile benim İran'daki mutluluğumu anlatan bir fotoğraf oldu.

İRANA GELMEKTEN KORKMAYIN
HAVA KİRLİLİĞİNİ DE ÖLÇÜYORLAR
İPEKYOLUNU BETİMLEYEN HEYKELLER

HERYERDE TABLO HALI DÜKKANLARI MEVCUT
 Tebriz'de caddeler geniş geniş. En sağda yay kaldırımı yanında bisiklet yolu en solda ise ana cadde. Vallaha helal olsun bizde bile hala bisiklet yolları yokken :(
SAĞ TARAF YAY KALDIRIMI SOL TARAF BİSİKLET YOLU



Sokaklarda 3 saat kadar yürüdükten sonra Teleferik'e gitmeye karar veriyoruz. Burada Teleferk'e Telecabin diyorlar. Yoldan geçen kızlardan birine nasıl gideceğimizi soruyoruz önce tarif etmeye çalışıyorlar birbirleri ile konuşuyorlar sonra kızlardan biri benimle gelin diyor ve bizi alt geçidin altına götürüyor bir dolmuşa biniyoruz dolmuş ücreti 1.000 tümen. Dolmuşla otobana kadar gidiyoruz ve inip üst geçitten karşıya geçiyoruz. Kız bir araba durduruyor pazarlık yapıyor 3.000 tümene anlaşıyor ve bizi teleferik'e gönderiyor.
Taksinin bizi indirdiği yerden Teleferik'e 15 dakika kadar yürüyoruz hava çok sıcak güneş tepemizde teleferik'e varıyoruz giriş ücreti 7.500 tümen. Teleferik'e binip tepeye çıkıyoruz yukarı çıkış mesafesi bayağı uzun keyifli keyifli Tebriz'i tepeden izliyoruz.
TELECABİN GİRİŞİ

TELECABİN


TELECABİN GİRİŞİ

TELECABİN

TELECABİN

TELECABİN

TELECABİN

TELECABİNLE ÇIKILAN TEPEDEN MANZARA

TELECABİNLE ÇIKILAN TEPEDEN MANZARA

TELECABİNLE ÇIKILAN TEPEDEN MANZARA

TELECABİNLE ÇIKILAN TEPEDEN MANZARA

Tepede oturup çekirdek çitliyoruz İran'dada çekirdek yemedik demeyelim:) Manzarayı izliyoruz tekrar teleferikle inmek yerine aşağı Eynalı Dağı'na doğru yürümeyi tercih ediyoruz.
TELECABİNLE ÇIKILAN TEPEDEN MANZARA

E Bİ TELECABİN HATIRAMIZ OLMASIN MI :)

MANZARAYA KARŞI ÇEKİRDEK ÇİTLEMEDEN OLMAZ




















Eynalı Dağı'na kadar 2 saat kadar yürüyoruz.

İNİŞ MANZARA

İNİŞ MANZARA

İNİŞ MANZARA

İNİŞ MANZARA

İNİŞ MANZARA

TEBRİZ

TEBRİZ

EYNALI DAĞI ON İBNİ ALİ TOMB VE ŞEHİTLER ANITI

EYNALI DAĞI ON İBNİ ALİ TOMB VE ŞEHİTLER ANITI
ÇÖLDE VAHA YARATILMIŞ RESMEN 


Eynali  (Un ibni Ali), Tebriz'in kuzeyinde  kırmızı renkte toprağa sahip bir dağ. 1,811 metre yüksekliğinde olan dağın tepesinde, daha önceden Zerdüşt tapınağı olan, dağın adının ilişkili olduğu düşünülen iki din adamına ait olduğu tahmin edilen bir türbe var. Aynı zamanda bu anlatının yapıyı korumak için çıkarıldığı düşünülüyormuş. Türbeye girdiğimde Ali'nin çocuklarına ait olduğunu söylüyorlar. Türbedeki kabirlerin içi para dolu gelenler parmaklıklarını öpüyor ellerini sürüyor dua ediyor ve para atıyorlar. 

ON İBNİ ALİ TOMB

ON İBNİ ALİ TOMB

ON İBNİ ALİ TOMB-PARALAAAAAAR PARALAAAAR

ON İBNİ ALİ TOMB

TEYEMMÜM TAŞI

Türbe'den çıktıktan sonra Şehitler anıtına gidiyoruz etraf öğrenci dolu turist görünce herkes hemen konuşmak istiyor, el sallıyor etrafımıza toplanıyorlar burda gezmek çok keyifli :)

ŞEHİTLER ANITI

ŞEHİTLER ANITI

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİ

Aşağı iniyoruz Onur otostop çekiyor araç duruyor nereye gideceğimizi soruyor bizde Ferdowsi'ye gideceğimizi söylüyoruz bizi alıyor ve otele kadar bırakıyor ücret almıyor buradaki insanlar çok yardımsever. Ferdowsi caddesinde inip Şahnaz caddesine doğru yürüyoruz akşam oldu karnımız acıktı yiyecek bir şeyler bulalım diyoruz. İran'da dışarıda yemek yemek sanırım çok yapılan birşey değil çünkü en ünlü caddesinde bile restaurantların sayısı çok değil. Etrafta birkaç kebapçı var biz ise kebap yemek yerine yerel bir lezzet bulabilirmiyiz diye bakınıyoruz bir kebapçıya soruyoruz Onur daha önce başka bir ülkede İran pilavı diye yediği pilavdan yemek istiyor kebapçıya tarif ediyoruz oda bize Şahnaz'da bulunan Vahid Restaurant'ı tavsiye ediyorlar. Bizde geliyoruz İran'da yemeklerin porsiyonları büyük olduğu için bir Tebriz köftesi, iki pilav, 2 cacık,2 salatadan oluşan menü için 40.000 tümen ödüyoruz.  Tebriz köftesinin lezzeti güzel, pilavlar yağsız yanında ayrıca yağ veriyorlar isterseniz katıyorsunuz ama yediğimiz pilav Onur'un istediği pilavdan değil daha sonra birçok yerde yine başka pilavlar denedik ama İran pilavı diye birşey olmadığını öğrendik.

TEBRİZ KÖFTESİ VE İRAN PİLAVI


Yemekten sonra otelimize dönüyoruz Onur'un daha önceden couchsurfingden bağlantı kurduğu Farshad ile yazışıyoruz arkadaşı Hadi ile birlikte saat 22:30 da gelip bizi otelden alıyorlar. Otel sahibi bize saat 01:00 e kadar izin veriyor normalde gece 24:00 te kapıların kapanması gerekiyormuş yasakmış.
Frashad Tebriz üniversitesinde Turizm okuyor Hadi ise maden mühendisi. Arabayla yarım saatlik bir mesafede olan Şah Goli'ye gidiyoruz. İlk olarak tarımsal amaçlı bir su kaynağı olarak kullanılan park Kaçar hanedanlığı devrinde bir yazlık saray olarak kullanılmış. İçinde 12 metre derinliğinde bir su havuzu ve bir saray var. Park Pehlevi devrinde yeniden düzenlenmiş.1979'da İran Devrimi'nden sonra ismi El-Gölü olarak değiştirilmiş resmi belgelerde bu şekilde geçmiş olsa da günümüzde hala eski ismi olan Şahgoli ismi kullanılıyor.
Farshad burada insanlar üzülse de sevinse de hep bu parka gelirler diyor. Etraf ışıl ışıl ve çok kalabalık. Yemek Yemek için merkezde hiç restaurant bulamazken burada her yer yan yana restaurant dolu. Parkın içinde bir yerde oturup çay içiyoruz ve sohbet ediyoruz. Farshad sürekli Türk kanallarını izliyormuş tüm dizilerden magazin programlarına kadar her şeyi bizden çok daha iyi biliyor vallaha Türkçesi de süper. Gece 01:00 gibi otele dönüyoruz yarın Tebriz'e 1 saat uzaklıktaki Kandovan'a gideceğiz.

EL GOLİ

EL GOLİ

EL GOLİ

EL GOLİ

EL GOLİ

EL GOLİ

EL GOLİ

EL GOLİ


Maliyet

TÜMEN   TL
KONAKLAMA 30.000,00 26,09
MÜZE 22.500,00 19,57
ULAŞIM 6.500,00 5,65
YEMEK  26.000,00 22,61
Genel Toplam 85.000,00 73,91








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder