13 Eylül 2016 Salı

İRAN'IN KAPADOKYA' SI KANDOVAN VE TEBRİZ



Sabah saat 08:00 de kalkıyor çantalarımızı resepsiyona bırakıyoruz geldiğimiz günden beri couchsurfing kullanabilmek için telefon hattı almaya çalışıyoruz ilk geldiğimiz gün akşam olmuş her yer kapanmıştı dünde bayramdı her yer kapalıydı ilk olarak hattı alalım diye otelden çıkıp Şahnaz'a doğru ilerliyoruz yol üstünde de kahvaltı edebileceğimiz bir yer bakıyoruz. Önümüzü bir büfe çıkıyor tepsinin içinde yumurta ve haşlanmış patatesler var bununla kahvaltı edebiliriz diye düşündük. Büfeye yaklaşıyoruz ne olduğunu soruyoruz lavaş arasına tereyağ sürüp üzerine haşlanmış patatesi ezip haşlanmış yumurta ile karıştırıyorlar isterseniz dürüm halinede getiriyorlar. Dışarıda tabureler var sipariş verip yanına da çay söylüyoruz. Fiyatı 3.500 tümen ve hem lezzetli, hem doyurucu




YUMURTA PATATES BÜFE


YUMURTA PATATES

YUMURTA PATATES

YUMURTA PATATES BÜFE

YUMURTA PATATES

 Kahvaltımızı ettikten sonra yolumuza devam ediyoruz karşımıza kilise çıkıyor içine girmek istiyoruz ama kapı kapalı zili çalıyoruz ama açan olmuyor.

KİLİSE

KİLİSE

Yolumuza devam edip Şahnaz'a (Shariati) geliyoruz pasaportu verip 10.000 tümen karşılığında İran Cel hattımızı alıyoruz.  İran’da üç tane GSM firması varmış. İrancell, MTN ve Rightel.
Daha sonra para bozdurmak için otele doğru geri geliyoruz artık yolları öğrendik iki gün önce para bozdurduğumuz caddeye gidip bu kez exchange ofiste paramızı bozduruyoruz.
400 TL karşılığında 480.000 tümen alıyoruz 1 TL 1200 tümen.

Artık Kandovan'a doğru yola çıkabiliriz taksi ayarlamamız lazım caddeye çıkıyoruz pazarlık yaparak 50.000 tümen karşılığında bizi götürüp getirecek ve orada bekleyecek bir araç ayarlıyoruz.
Tebriz ile Kandovan arası 65 km civarı 1 saat kadar sürüyor yolumuz.  Taksici abimiz bize her geçtiğimiz yerle ilgili bilgi veriyor. Osku'nun cevizi meşhurdur diyor gerçekten her yerde ceviz ağacı var. Yollar güzel bir bakıyorsunuz çok yeşillik yerlerden geçiyorsunuz bir bakıyorsunuz alabildiğine açıklık dağlar tepeler.
ARACIMIZ






ARACIMIZ

YOLLAR

YOLLAR

Efsaneye göre 700 yıllık bir geçmişe sahip olan Kandovan'a ilk yerleşimcileri Moğol ordusundan kaçmak için gelmişler. Kapadokya benzeri doğanın yıllar içinde şekillendirdiği Sahand Dağı’nın yamacındaki volkanik küllerden oluşan kayaların içerisi insanlar tarafından oyularak ev haline getirilmiş. Buradaki evlerin içerisinde yaşam halen daha devam ediyor. Bazı evler hediyelik eşya, ev yapımı yiyeceklerin satıldığı dükkanlara dönüştürülmüş ama yine de doğallığını koruyor. 
Bu oluşumlardan dünyada üç bölge varmış En büyüğü ve birinci sırada Kapadokya, ikincisi Kandovan üçüncüsü ise Amerikadaymış. 

Köye girdiğinizde sağlı sollu dükkanlar göze çarpıyor bal,baharat ve çeşitli kurutulmuş bitkiler satılıyor. Yörede yaşayan insanlar geçimlerini bunlardan sağlıyorlarmış.
TEZGAHLAR
TEZGAHLAR

TEZGAHLAR


Evlerin arasında dar merdivenler ve sokaklarda dolaşmaya başlıyoruz. Merdivenlerden yukarı çıkıp bir dükkana girdiğimiz sırada Zahra yanımıza geliyor ve bizimle sohbete başlıyor ailesi ile birlikte başka bir şehirden gezmeye gelmişler yaklaşık 15 dakika sohbet ediyoruz bizi evlerine davet ediyorlar fakat biz akşam Tahran yolcusu olduğumuz için nazik tekliflerini reddetmek zorunda kalıyoruz. 

SOKAKLAR

ESKİDEN CAMİ OLARAK KULLANIYORMUŞ


HEDİYELİK EŞYA DÜKKANINDAKİ CANLANDIRMA

HEDİYELİK EŞYA DÜKKANINDAKİ CANLANDIRMA
























Hediyelik eşyalar arasında tablolar var hikayesini merak edip Zahra'ya soruyoruz. "Anahita: Bereket, su,yağmur ve güzellik tanrıçasıdır. Kadınların koruyucusudur " diyor.



TABLOLAR

ZAHRA

ZAHRA, AİLESİ VE BİZ


Kandovan'da kalmak isterseniz 2007 yılında açılmış bir otelde mevcut. 

KANDOVAN

ARA SOKAKLAR


ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR


ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR


ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR


ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR



ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR

ARA SOKAKLAR
Evlerin bazılarında hala yaşam devam ediyor bende bir evin kapısını aralıyorum biri öğle yemeği (öğle yemeğine nahar diyorlar) yiyor hemen davet ediyor teşekkür ediyorum evin içinin fotoğrafını çekmek istiyorum içeri davet ediyor ve bana yöresel kıyafetlerini gösteriyor bu kıyafetlerle fotoğraf çekiyorlarmış eh girdik içeri şimdi çektirelim bari diyorum.1500 tümen.

YÖRESEL KIYAFETLER

YÖRESEL KIYAFETLER

YÖRESEL KIYAFETLER






















Kaya evlerinin bulunduğu ara sokaklardan aşağı ana caddeye iniyoruz yanında bir dere var dere kenarında hem yine alışveriş yapılacak dükkanlar hemde  oturup çay içip yemek yiyeceğiniz mekanlar var. Bizde buraya oturup çay içiyoruz. Sağda solda oturan herkes bize el sallıyor yemek yemek için yanlarına çağırıyor Allahım şaşkınlıktan öleceğim:)


DERE KENARI

DERE KENARI
TEZGAHLAR

TEZGAHLAR

KANDOVAN

KANDOVAN


Artık geri dönüş zamanı geldi aracımıza gidip dönüş yoluna geçiyoruz. Dönüş yolunda 1-2 km sonra taksici abimiz duruyor iniyoruz aslında Kandovan'daki evler oyulmadan önce ilk yerleşim biraz daha öncesindeymiş bize o eski yerleşimi gösteriyor. 

KANDOVAN ESKİ YERLEŞİM

KANDOVAN ESKİ YERLEŞİM

KANDOVAN ESKİ YERLEŞİM

KANDOVAN ESKİ YERLEŞİM

KANDOVAN ESKİ YERLEŞİM

KANDOVAN ESKİ YERLEŞİM EV GİRİŞİ

KANDOVAN ESKİ YERLEŞİM

KANDOVAN ESKİ YERLEŞİM-AHIRLAR

KANDOVAN ESKİ YERLEŞİM-EV GİRİŞ

KANDOVAN ESKİ YERLEŞİM


KANDOVAN ESKİ YERLEŞİM
KANDOVAN ESKİ YERLEŞİM




















Dönüş yolunda önce terminal'e uğruyoruz gece Tahran'a gideceğiz otobüs bileti almamız gerekiyor daha önce bize bilet 30.000 tümen demişlerdi ama terminalde tüm firmalar 46.000 tümen fiyat söylüyor pahallı geldiği için ne yapacağımızı düşünürken bankonun önünde bekleyen bir çocuk bize bilet almayın akşam gelin sürekli burda kalkan otobüsler var daha ucuza binersiniz son dakika dediği için bilet almadan terminalden ayrılıyoruz.

Taksi bizi Tebriz'de Qajar Müzesi ( Amir Nezam Evi) nin önünde bırakıyor. Müzenin girişi 20.000 tümen hava kararmak üzere bizim asıl niyetimiz bir önceki gün geçerken gördüğümüz nargile salonunda nargile içmek olduğu için geç kalmamak için bahçeyi geziyoruz müzenin içine girmiyoruz.

Tarihi Şeşkilan Mahallesinde Kacar dönemine ait olan köşk aslına uygun olarak restore edilmiş ve 1975 yılında müze haline getirilmiş. Kacar Hanedanıyla ilgili nadide ev ve süs eşyaları, anayasa devrimi belgeleri de sergileniyormuş. Bina büyük bir bahçenin ortasında iki katlı olarak inşa edilmiş 20 den fazla salonu çeşitli sosyal ihtiyaçlar için odaları bulunan , özellikle tavan süslemeleri ve pencerelerindeki zarif vitray süslemeleri ile dikkat çekiyor.
AMİR NEZAM EVİ

AMİR NEZAM EVİ

Yolumuzun üstünde Maghbarat Al Shoara-Şairler anıtı) var. Şehriyar'ın türbesi olarak ta anılıyor. Sakaü’l-İslâm caddesinde büyük bir parkın içinde yer alan anıt İran'ın yetiştirdiği birçok şairin ve önemli insanın mezarının bulunduğu bir yer, İran’ın çağdaş büyük şairi Şehriyar’ın mezarı da burada yer alıyor. İran Türklerinden olan Şehriyar 1906'da Tebriz' de doğmuş 1988' de Tahran' da vefat etmiş.Ölüm günü, O'nun anısına, İran'da Milli Şiir Günü olarak kutlanıyormuş. Heyder Babaya Salam şiiri ile ünlenmiş ve şiir 76 dile çevrilmiş.
MAGHBARAT AL SHOARA

MAGHBARAT AL SHOARA

MAGHBARAT AL SHOARA

MAGHBARAT AL SHOARA

Dinlemek isterseniz:  https://www.youtube.com/watch?v=EZ7z8M5KYJs
  https://www.youtube.com/watch?v=LnArBbYnGso


Şairler anıtından sonra Seyed Hamzeh complex'e gidiyoruz. Burası hem bir cami hemde içinde bir türbe var. 12 imamdanlardan Musa El-Kadhim'in oğlunun türbesiymiş. Kadınlar ve erkekler ayrı ayrı kapılardan giriyorlar. Kadınlar girişte üzerilerine birkaç metrelik kumaş parçalarını almak zorundalar. 

SEYED HAMZEH GİRİŞ SOL TARAF KADINLAR SAĞ TARAF ERKEKLER
SEYED HAMZEH
SEYED HAMZEH

SEYED HAMZEH

SEYED HAMZEH




Herkes cami içinde Kuran okuyor, namaz kılıyor, muhabbet ediyor, ağlayanlar etrafta yatıp uyuyanlarda var.  Namaz kılanların önünden başkaları geçip duruyor şaşırıyorum ama bende yoluma devam ediyorum ve türbenin olduğu bölüme geçiyorum. Parça parça aynalarla yapılmış bir türbe acayip bir işçilik var gözlerim kamaşıyor. (Gördüğümüz göreceklerimizin teminatı  sonrasında çok daha ihtişamlılarını gördük.)

SEYED HAMZEH

SEYED HAMZEH

SEYED HAMZEH

SEYED HAMZEH

SEYED HAMZEH




İçeride namaz kılanların önlerinde küçük küçük taşlar var ve bu taşların topluca durduğu birde kutu var.

İran'daki müslümanlar Şii mezhebinden. “Şii” sözcüğü anlam olarak “taraftar” Şia ise “Taraftarlık anlamına geliyormuş.. Muaviye karşısında Hz. Ali taraftarları için kullanılan bu sözcük, kısa zamanda bu mezhebin ismi olmuş.Müslümanlık içindeki bu en önemli ayrılık Hz. Muhammedin vefatından sonra kimin “halife” ya da “imam” olacağı üzerine ortaya çıkmış.Şiilere göre Allah ve Peygamber tarafından tayin edilen ilk İmam, Hz. Ali’dir ve onun soyundan 11 imam daha gelmiştir. Bu imamlar : Hz Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Zeynel Abidin, Muhammed Bakır, Cafer Sadık, Musa Kazım, Ali Rıza, Muhammed et-Taki, Ali en-Naki, Hasan Askeri ve onikinci imam olarak da Muhammed el-Mehdi.

Namazı üç vakit olarak kılan Şiiler, ezanıda farklı okuyorlar. Şii ezanında “Eşhedü enne Aliyyen Veliyyullah” veya “Eşhedü enne Aliyyen Huccetulah” yani “Şahadet ederim ki Ali Allah’ın velisidir / delilidir” diyorlar

Şiî Caferî fıkhına göre Hz. Peygamber’in kum ve toprak üzerine secde ettiğine inandıklarından, yiyecek ve elbiselerin dışında, pâk toprağın ya da toprakta biten tabiî bir maddenin üstünde secde yapılmalı. Buna göre secdenin toprak, taş, kum ve çimen üstünde yapılması caiz olduğundan Kerbela’dan getirtilen “Kerbela Taşı” (mühür taşı, secde taşı) üzerine secde ediyorlar. 

MÜHÜR TAŞLARI


Dün yol üstünde görüp girip muhabbet ettiğimiz nargileci' yi (burada nargileye galyan diyorlar ) çok sevmiş fakat nargile içmemiştik. İlk içeri girerken bayan olduğum için önce tereddüt etmiştim. İran erkeklerinin yüz hatları sert,  bakışlar sert ama sohbete başladı mı yüz ifadeleri inanılmaz değişiyor o sert tavırdan eser kalmıyor. Kendi hanımları olsa eminim bu salonda oturmalarına izin vermezler ama turist olunca hoşlarına gidiyor ve muhabbet etmek için can atıyorlar. Burada insanlar dinlenmek sohbet etmek için bizim kahvehaneler gibi nargilecilere gidiyorlar. Nargileleri de bizimkiler gibi aromalı değil tömbeki içiyorlar ortalık duman altı değil tam tersi duman çıkmaması makbulmüş duman çıkmasın diye közün üstünü huni gibi bir metalle örtüyorlar. Bugün Onur nargile içmek ve muhabbete devam etmek istiyor hava kararmaya başladı nargileciye gidiyoruz, bir saat kadar nargile muhabbet sürüyor. Burada nargile salonlarında nargilenin yanında kıtlama şeker ile çay ikram ediyorlar. Çay nargile sohbet oh değmeyin keyfmize :) Üstüne birde hesap ödemek istediğimizde siz misafirsiniz bizdensiniz deyip hesap almıyorlar bizde hem sohbet, sıcaklık hemde ikram için teşekkür edip ayrılıyoruz yanlarından. 

NARGİLE SALONU

NARGİLE SALONU

NARGİLE SALONU

NARGİLE SALONU

NARGİLE SALONU

NARGİLE SALONU

NARGİLE SALONU


Nargile salonu çıkışı yürüyerek Tebriz Old bazaar'a geliyoruz otele gitmeden yolda yemek için meyve alalım diyoruz. Çarşıyı gezerken tüm gözler üzerimizde herkes sohbet etmek için fırsat kolluyor yürürken annesi ile birlikte alışveriş yapan Saeedeh yolumuzu kesiyor.
- Merhaba nerdensiniz?
-Türkiye
-Ay ne güzel bende çok istiyorum Türkiye'ye gelmeyi Turizm okuyorum inşallah bitirince burada rehberlik yapacağım.
- Aaaa ne güzel inşallah 
-Annem diyorki bize yemeğe gelirler mi?
-Çok teşekkür ederiz ama Tahran'a gitmemiz gerekiyor. 
-O zaman lütfen şu cevizleri alın deyip elimizi yaş cevizleri tutuşturuyorlar. 

Diyalogun sonunda her ne kadar yasak olduğu söylense de çatır çatır kullanılan facebook adresleri alınıyor hala diyalogumuz devam ediyor hatta geçen gün facebooktan türk kahvesi nasıl yapılır öğrenmek istedi :) Vedalaşıp alışverişimizi tamamlıyoruz. 

Ortadoğu ve dünyanın en büyük kapalı çarşılarından birisi olan Tebriz Çarşısı-Old Bazaar, Temmuz 2010 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınmış. Tebriz, tarihi boyunca İpek Yolu üzerinde bulunmasından dolayı zengin bir ticaret merkezi olmuş. Tebriz Kapalıçarşısı da bu zenginliğin canlı örneklerinden birisi. Yapı, Amir Çarşısı (altın ve mücevher kısmı), Muzafferiye (halı çarşısı), ayakkabı çarşısı ve çeşitli alt çarşılardan oluşan büyük bir ticaret merkezi. Aradığınız her şeyi bulabiliyorsunuz meyve sebzeden kıyafete, halıdan yüne, hırdavat malzemesine, ayakkabıya aklınıza gelebilecek her şey var. Özellikle ipek ipten dokunmuş tablo halılar muhteşem. Onur Türkiye'de 10 TL ye içtiği sigaraları 1,8 TL'den bulunca fırsatı kaçırmayıp karton karton sigara aldı:) 
ONUR-SAEEDEH-BEN
OLD BAZAAR

OLD BAZAAR

OLD BAZAAR

OLD BAZAAR

OLD BAZAAR

OLD BAZAAR

OLD BAZAAR

OLD BAZAAR

OLD BAZAAR


Akşam olduğu için karnımızda acıktı geceyi yolda geçireceğimiz için otelimizin hemen yanında bulunan bir fastfood restauranta giriyoruz. Hamburger ve ayran'dan oluşan menülerden alıp 8.500 tümene karnımızı doyuruyoruz. 

HAMBURGER


Artık yola çıkma vakti otele gidip çantalarımızı alıyoruz ve caddeye çıkıp bir taksi ile anlaşıyoruz 7.000 tümen karşılığında bizi terminal' e götürüyor. Tebriz terminali inanılmaz güzel bir terminal gerçekten İran'da böyle bir yer olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi. 

TEBRİZ TERMİNAL

Bankolarda fiyatların daha yüksek olduğunu biliyoruz peronların olduğu bölüme çıkıyoruz birden etrafımızı bir sürü insan sarıyor Tahran Tahran diye. Tabiiki pazarlık pazarlık üstüne gündüz 46.000 tümen dedikleri bileti 35.000 tümene alıyoruz. Otobüsümüz de pek bi romatik :)

ROMANTİC OTOBÜSÜMÜZ


Ver elini TAHRAN......


MALİYET

TÜMEN TL
MÜZE 1.500,00 1,25
ULAŞIM 63.500,00 52,92
YEMEK  8.500,00 7,08
Genel Toplam 73.500,00 61,25


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder