Yıl 1973 kış zamanları canlandı bu ruh. Oku oku bitirmiş üniversiteyi almış diplomayı çalışmış didinmiş, bankacılık yapmış, sigortacılık yapmış nihayet muhasebecilikte karar kılmış.Plazalarda dört duvar arasında uçuşan rakamlar arasında sıkılmış olmalıki; önce okul sonra ev ile iş arasında mekik dokunan 28 yıldan sonra biri girmiş aklına gel 3 günlük tatil var Side'ye gidip gezelim mi? İşte olmuş olan atılmış ilk tohum başlamış yeşermeye gezi tohumlarını.Aslında bilinç altında bebekliğinden beri var olan ama sonra sonra farkına varacağım ilk gezi tohumları İstanbul ile Tokat arasında dokunan 1 aylık seyahatlerle atılmış ruhuma.
Benim doğduğum yıllar teknoloji şimdiki gibi değil tabi iletişim zayıf mektubu yaz,postala, bekleki cevabı gelsin haftalar alır bir selam almak ve göndermek. İşte teknolojinin gül yüzünü gösterdiği teyp zamanları kağıda yazmak yerine daha sıcak olsun diye kasetler doldurulup gönderilir olmuş; o kasete şarkılar, türküler, sohbetler,selamlar,özlemler sığdırılır bir tarafına diğer taraf boş bırakılır neden özlemler karşılansın, selamlar kucaklandıktan sonra tekrar katlanıp gönderilsin,türküler katlansın, maniler eklensin ve cevaplansın diye. Benimde böyle bir kasette geçen 3 yaşındaki çığlıklarım ve dayımın beni köye götürürken bana söylediği mani hala kulaklarımda
Bala bili bili bala
Nermin girdi Çuvala
Haydi gidelim köye
Hoppala
Ne yaratıcı değilmi kısa öz akılda kalıcı işte bilinçaltı :) haydi köye hoppala :)
Bu köyler , kar oldu, çığ oldu büyüdü benimle birlikte çıkıverdi bilinçaltından ve önü kesilemez gezme hevesleri başladı. Önce şehir içi geziler yetmedi diğer şehirler yetmedi diğer ülkeler bitmek bilmeyen bir arzuyla artık DÜNYA TURU hayalleri.
Başlamış hazırlık yapmaya hem gezecek hem yazacak başlamış amatörce buralarda birşeyler karalamaya
Varsa kusurumuz affola :)
